Lojistikte Blockchain

WhiteBIT
Yayınlanma tarihi 18 November 2022
4492
Lojistikte Blockchain

İçindekiler

Blockchain, herhangi bir sistemdeki katılımcılar arasında güvenilir ve şeffaf ilişkiler kurmanıza olanak tanır. Otomotiv endüstrisinden lojistiğe kadar çeşitli iş sektörlerinde başarıyla uygulanan teknoloji, süreçlerin hızlanmasını ve verimliliğin artırılmasını mümkün kılıyor.

Blockchain’in lojistikte kullanılması, aşağıdaki sorunları çözmek için dağıtık defter teknolojisinin kullanımına bir örnektir:

Blockchain teknolojisinin kullanımının bu süreçlerin verimliliğini nasıl artırdığına ve blockchain’in bunu tedarik zincirlerinde zaten uygulamış olan şirketlere nasıl yardımcı olduğuna bir bakalım.

Lojistik tedarik zincirlerinde blockchain teknolojileri

2021’de küresel lojistik pazarının 9,5 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor, önümüzdeki 5 yılda (2022–2027) 13,3 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Tedarikteki sürekli artışa rağmen, insan faktörü, yavaş evrak işleri ve çok sayıda müteahhitlik işlemler, süreci büyük ölçüde yavaşlatmakta ve hizmet maliyetlerini artırmaktadır.

Blockchain, iletişim sorunlarını çözebilir, belgelerdeki yanlışlıkları ortadan kaldırabilir, GSYİH’yı (Gayri safi yurt içi hasıla) artırabilir ve sektöre yaklaşık 40 milyar dolar tasarruf sağlayabilir.

Blockchain’in lojistik endüstrisindeki faydaları

Lojistik, yalnızca üretim aşamalarını ve nakliye seçimini değil, aynı zamanda:

Aynı zamanda, her katılımcı tüm bilgileri farklı muhasebe sistemlerinde saklar, bu da iletişimi zorlaştırır ve verilere erişimi yavaşlatır. Sonuç olarak, ürünler kaybolur, evrak işleri ek maliyetler gerektirir ve anlaşmazlıkları çözmek için kurulan bürokrasi aylarca süree. Aşağıda, blok zincirinin temellerinin şeffaflığın korunmasına, müşteri güveninin artırılmasına ve nakliye mallarının maliyetinin düşürülmesine nasıl yardımcı olduğunu açıklıyoruz.

Tedarik zinciri şeffaflığı

Pek çok tedarik probleminden biri, kontrol için verilerin mevcut olmaması veya eksik olması nedeniyle bilgilerin güvenilirliğinin düşük olmasıdır. Bu, kaçakçılığa ve geri dönüşü olmayan kargo kaybına sebep olur. Teslimat maliyetinin şeffaf olmaması, şirketlerin fazladan ödeme yapmasına neden olur.

Blockchain olanakları, tedarik zincirlerini şeffaf hale getirmeyi ve örnek olarak kargo bilgilerini kontrol etmeyi mümkün kılar. Bu, tüm tarafların belgelerindeki tutarsızlıkları ve sahteciliği ortadan kaldırır. Blok zincirinde saklanan bilgiler değiştirilemez. Uygulamada bu, ham madde tedarikçilerinden nihai konuma kadar verilerin sürekli güvenilirliğini sağlayacak ve ürün manipülasyonlarının sayısını azaltacaktır.

Müşteri, karşı tarafın çalışmalarının geçmiş sonuçlarını da (teslimat gecikmeleri, ödemeler) görebilecek. Taşıma koşullarını kontrol etmek için, verileri doğrudan blok zincirine ileten RFID etiketleri kullanılabilir. Paketin izinsiz açılması veya saklama koşullarının ihlali durumunda, sorunun kimin hatası ve hangi aşamada meydana geldiği hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilebilecektir.

Teslimat sürecini hızlandırma

Sigorta, bankacılık kuruluşları, taşımacılar ve üçüncü taraflar (3PL) dahil olmak üzere her teslimatta yaklaşık 30 taraf yer alır. Aynı anda bu süreçte yaklaşık 200 belge oluşturulur. Buna irsaliyeler, konşimentolar, faturalar, teslimat onayları, sigorta dahildir.

Belge akışı, akıllı sözleşmeler kullanılarak optimize edilebilir. Öngörülen koşulları yerine getirirler, örneğin:

Nakliye maliyeti tasarrufu

Gerekli belgelerin kaydı sadece zaman almaz, aynı zamanda teslimat ücretinin %10–15’i kadar fazladan maliyet gerektirir. Dağıtılmış bir defter ve akıllı sözleşmeler sayesinde, evrak maliyetini tamamen ortadan kaldırabilirsiniz.

Artan tüketici (alıcı) güveni

Blockchain yardımıyla son alıcı veya tüketici ürün hakkında her şeyi öğrenebilir. Bu, tüketicilerin üretim malzemelerine giderek daha fazla dikkat ettiği endüstri için geçerlidir. Blok zincirinin yardımıyla, bir kişi ürünün nerede, nasıl ve neyden yapıldığına dair her şeyi öğrenebilecek.

Kayıt defterindeki veriler değişmeden kalırsa, alıcı, üreticinin dürüst bilgi sağladığından emin olacak ve bu da marka müşterilerinin güvenini artıracaktır.

Blockchain ve akıllı sözleşmeler pazarı, lojistiğin mevcut olduğu bütün şirketlerle uyarlanabilir.

Taşıma lojistiğinde blockchain teknolojisinin eksileri

Blockchain’in dezavantajları, teknolojinin mevcut iş akışlarına dahil edilmesinde yatmaktadır. İlk aşamalarda, personel eğitimi ve blockchain üzerinde çalışmaya geçiş zaman alacaktır. Başka bir sorun ise farklı şirketler arasında eşitliktir. Blockchain ile çalışmak için tedarik zincirinde yer alan tüm şirketler bunu kendi şirketlerine entegre etmelidir. Ve iki farklı blok zinciri birbiriyle etkileşime giremez. Tüm şirketler blok zincirine geçmeye hazır veya istekli değil. Ayrıca, dağıtılmış bir defterin getirilmesi ek maliyetler gerektirecektir.

Dezavantajlarından biri de akıllı sözleşmelerin değişmezliğini de içerir. Tedarikçilerin sözleşmenin şartlarını değiştirme yetkisine ihtiyacı vardır. Bu, onların kontrolü dışındaki koşullar altında gerçekleşebilir, ancak akıllı sözleşmeler değişiklik yapılmasına izin vermez.

Lojistikte blockchain kullanımına örnekler

Blok zincirinin güçlü yönleri değişmezlik, hız ve güvenilirliktir. Walmart, Bumble Bee Foods, Nestle, Unilever gibi şirketler tedarik izlenebilirliğini, kalitesini ve bilgi paylaşımını iyileştirmek için zaten blockchain’i kullanıyor. Blockchain kullanımı, ölçeklendirmeyi, kârı artırmayı ve sorunlara zamanında yanıt vermeyi mümkün kılar. Blockchain’in tedarik zincirine katılan şirketlerin çalışmalarını nasıl optimize ettiğine dair örneklere bir bakalım.

Visa. Uluslararası finansal hizmet şirketi, kendi ödeme hizmetini yani B2B Connect’i başlattı. Bu araç sayesinde, işletmeler büyük miktarlarda doğrudan sınır ötesi ödemeleri daha hızlı ve daha ucuza yapabilirler.

Walmart. En büyük ağ perakendecisi olan şirket, blockchain’i uyguladı ve 2018’e kadar şirket 5 farklı üreticiden 25 ürünü takip edebiliyordu. 2019’da Walmart China’nın Çin şubesi, blockchain tabanlı bir izleme platformu olan VeChainThor’u duyurdu. O anda bu sayede hacmi 100 satıra çıkarma imkanı ile 23 ürün hattı test edildi.

Nestle. Şirket, içerik tedarik zincirlerini yönetmek için Food Trust blok zincirini kullanıyor. Bu şekilde Nestle, tüketicilerin ürünlerin hangi malzemeden yapıldığını bilmesini sağlıyor.

MediLedger. Şirket, ilaç tedarikini EPCIS (Elektronik Ürün Kodu Bilgi Servisi) standartlarına uygun olarak yönetmek için dağıtılmış bir defter kullanmaktadır. Tüm ABD ilaç şirketlerinin 2023’te bu standarda geçmesi gerekiyor.

Kripto para projeleri tabii ki de bundan geri kalmıyor. Örneğin, WhiteBIT’te lojistikle ilgili VeChain ve Ambrosus gibi projeler bulabilirsiniz.

VeChain, tedarik zincirlerini iyileştirmeye odaklanan blok zincir tabanlı merkezi olmayan uygulamaların (DApp’ler) geliştirilmesini sağlar. Proje şimdiden China Unicom, BMW ve DNV GL gibi şirketler ile ortaklık yaptı.

Ambrosus, uçtan uca belge yönetimi sunar ve bağımsız denetim kuruluşu QSS Global SA ile ortaklık kurmuştur. Ambrosus blok zinciri, verilerin değişmezliğini korurken işi kolaylaştırır ve tüm ilgili taraflara erişim sağlar.

Blockchain uygulama alanlarının sayısı ve blockchain teknolojisinin Ukrayna ve dünyadaki popülaritesi sürekli artıyor. Büyük şirketler, lojistiğin bir parçası olarak, teknolojiyi süreçlerine dahil ederek etkinliklerini artırdı. Teknoloji devleri (IBM, Microsoft) ve kripto projeleri (VeChain), tedarik zincirinin tüm parçalarının çalışmasını optimize eden hazır çözümlere sahiptir.